Sürekli bir dışa dönüklük,
sürekli ilişkiye hazır olma, sevişmeden duramama hali. Seviştikçe acıkma,
acıktıkça sevişme, geçmişi anla aşma hali. Benzer duvarlara tekrar tekrar
çarpma, herkesin herkesle, her an sevgisiz bütünleşebileceğine inanma hali.
Kendiyle baş başa kalamama, kendiyle zaman geçirememe hali. Kendine yalan
söylemenin bir yaşam şekline dönüşmesi, sıradışılığa tahammülsüzlük, farklı
olanı yerden yere vurma, ulaşılamayanı putlaştırma, ulaşılabilir olanı yadsıma
hali.
Okumaktan bilgiden kaçış, okuduğunu anlayamama; odaklanma, dinleme, düşünme yoksunluğu hali . Kelimelerin, betimlemelerin,
mecazların, cümlelerin ardındaki anlamı kavrayamama hali. Binlerce yıllık
yalanlarla kirlenmiş zihnin bilgi kırıntılarıyla yaşamı anlamlandırmak için
harcadığı insan üstü çaba ve bu uğraşın verdiği bıkkınlık, yorgunluk,
vazgeçiş hali...
Anlatmak, paylaşmak,
keşfetmek, aşmak, dönüşmek yerine yalanlarla, çarpıtmalarla nevrozlarla, öfke
patlamalarıyla gerçeklerden kaçma hali... Düşünmeden eyleme geçme, arzulanan
her değere her insana anda sahip olma, öznel nesnel her şeyi tüketme
hali.
Ölçüsüz bir basiretsizlik,
sahte bir pozitiflik, zorlamalı bir mutluluk hali. Sevgi cümlelerine, hediye
almaya, yüceltilmeye karşı doymak bilmez bir açlık, bir tür övgü
dilenciliği hali.
Yitip gitmişlik,
kandırılmışlık, kullanılmışlık hali. Yalana başvurma; çarpıtma, gerçeği eğip
bükme benlikten kaçışın bir yaşam şekline dönüşmesi hali... Kim olduğuyla
yüzleşmekten kaçma; derin bir kimlik bunalımıyla olmadığı birine dönüşme hali. Sergilenen kişilikle gerçek kişilik arasına sıkışma hali. Statüler, rol
modeller, kurumlar, gruplar, simgeler, beden, üzerinden kendini var etme hali.
Yani, tam bir hiçlik hali.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder