18 Mayıs 2024 Cumartesi

Büyük Veri

 


Yüzyıllardır hep aynı tuzaklara düşüyoruz. Yararımıza geliştirildiğini düşündüğümüz sistemlerin gerçekte uyruklaştırılmamıza hizmet ettiğini göremiyoruz. Günümüzde teknoloji ve dijitalleşmenin hızla ilerlemesiyle birlikte yaşamlarımızın birçok alanı, görünmez ama güçlü bir kontrol altında şekilleniyor. Özellikle İnternet, cep telefonları ve kredi kartlarının yaygın kullanımı, her birimizin birer veri kaynağına dönüşmesine neden oldu. Büyük veri, yani #büyükveri (#bigdata), bu noktada devreye giriyor ve bireylerin günlük yaşamlarına dair topladığı bilgilerle devasa bir veri havuzu oluşturuyor.


Bu süreçte, yaşamlarımızı, ilişkilerimizi, sevgimizi ve hatta hastalıklarımızı bile araçsallaştırmış durumdayız. Teknolojik cihazlar ve dijital platformlar aracılığıyla sürekli veri üretiyoruz. Örneğin, attığımız her adım, yaptığımız her alışveriş, izlediğimiz her video, ziyaret ettiğimiz her web sitesi, sosyal medya paylaşımlarımız ve hatta sağlık uygulamaları üzerinden elde edilen veriler, büyük veri havuzuna katkı sağlıyor. Bu veriler, şirketler ve kuruluşlar tarafından analiz edilerek pazarlama stratejileri oluşturmak, ürün ve hizmetleri kişiselleştirmek, tüketici davranışlarını tahmin etmek ve hatta politik kampanyalar yürütmek için kullanılıyor.

Bu durumda, bireyler olarak bizler, sadece kendi ihtiyaçlarımızı karşılamak için değil, aynı zamanda büyük şirketlerin ve dolayısıyla onların sahiplerinin zenginleşmesi için de çalışıyor ve nefes alıyoruz. Dijital platformlarda geçirdiğimiz zaman ve yaptığımız işlemler, bu şirketlerin daha fazla kazanç elde etmesine olanak tanıyor. Özellikle kişisel verilerimizin işlenmesi ve analiz edilmesiyle birlikte, tüketici davranışlarımızın yönlendirilmesi mümkün hale geliyor. Örneğin, sosyal medya platformlarında beğendiğimiz gönderiler veya alışveriş yaptığımız siteler, cep telefonlarımıza indirdiğimiz uygulamalar bize özel reklamların karşımıza çıkmasını sağlıyor. Böylece, farkında olmadan tüketime yönlendiriliyor, doğanın katledilmesine, kaynakların kişisel çıkarlar için talan edilmesine hizmet ediyoruz.

Bu araçsallaştırma süreci, aynı zamanda mahremiyet ve kişisel güvenlik konularında da önemli riskler barındırıyor. Kişisel verilerimizin kimler tarafından ve ne amaçla kullanıldığını kontrol etmek çoğu zaman mümkün olmuyor. Bu durum, bireylerin dijital izlerinin izlenmesi ve potansiyel olarak kötü niyetli kişiler veya kuruluşlar tarafından kullanılabilmesi riskini doğuruyor.

Sonuç olarak, büyük veri çağında yaşıyor olmak, hayatlarımızın her anının veri olarak değerlendirildiği ve bu verilerin çeşitli amaçlarla kullanıldığı bir dünyada var olmayı ifade ediyor.  Kendi ihtiyaçlarımız için kullandığımız teknolojiler, aslında bizim duyarsızlığımız nedeniyle oluşan yasal ve anayasal boşluklardan yararlanan büyük şirketlerinin ve onların sahiplerinin çıkarlarına hizmet ediyor. Bu nedenle, dijital dünyada daha bilinçli hareket etmek, sivil toplum kuruluşlarında örgütlenerek bu gelişmelerin ortaya çıkaracağı tehlikeler hakkında farkındalık yaratmak,  mahremiyetimizi ve yasalar tarafından güvenceye alınmış olan özel hayatımızı korumak adına önemli bir adım olacaktır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder