7 Nisan 2016 Perşembe

Twitter Neden Önemli

Türkiye, temel insan haklardan biri olan haber alma özgürlüğünü ( tutuklamalarla, soruşturmalarla, editoryal baskılarla) ortadan kaldırmaya çalışan antidemokratik, faşizan bir anlayış tarafından yönetiliyor. Birkaç haber kanalı, gazete dışında görsel ve yazılı medyanın tamamı  AKP'nin kontrolünde. Öyle ki, artık sansürlenen, gözden kaçırılmaya çalışılan skandallara ancak sosyal medya sayesinde ulaşabilir durumdayız. Bunun en somut örneklerinden biri Ensar Vakfın'da 45 çocuğa tecavüz edilmesini izleyen gelişmelerdir.  Eğer Twitter olmasaydı. Eğer Ensaf Vakfı olayı 3 gün süresine Twitter'ın dünya listesinde birkaç kez birinci sıraya yükselmeseydi kesinlikle ört bas edilecek, AKP meclis soruşturması açılması için diğer partilerle işbirliği yapmak zorunda kalmayacaktı. Ülke gündemini sarsan her gelişme sonrasında 41 milyon kullanıcısı bulunan sosyal medya mecralarının kapatılmasının, yavaşlatma yoluyla internet erişimin engellenmesinin ardında da bu mecranın kamuoyu oluşturma gücü yatıyor. 

Yaşadıklarımız, son zamanlarda sıkça dillendiren ''sosyal medyada yazarak hiç bir şeyi değiştiremezsiniz'' savının ne kadar sığ bir tespit olduğunu açıkça ortaya koyuyor.  Paylaşım sitelerinde yer alan içerikleri kalite düzeyi bağlamında eleştirmek yerine  herkes kendine ''Ya sosyal medya olmasaydı?'' sorusunu sormak durumunda. Diğer yanda bu mecradaki seviyesizlik; ''eğitimli'' kesimlerin sosyal medyayı en az lümpenler kadar bilinçsiz kullanmasından kaynaklanıyor. Sadece kendisine odaklı, futbol, yeme, içme, gezme, çalışma dışındaki toplumsal olgulara duyarlılığı yitirmiş; diplomasını aldığı gün kişisel gelişim uğraşlarını askıya almış, ''üniversite'' mezunu cahil bir güruh yaşıyor bu ülkede. Bu kesim, ilgi çeken organlarının yanı sıra düşünebilme yetisi bulunan bir beyine sahip olduğunu tamamen unutmuş durumda. 

En etkili sosyal medya mecralarından biri olan Twıtter'ın siyasi parti trollerince ya da aşk çiçek böcek üzerinde ahkam kesen boş zihinli insanlarca işgal edilmesinin temel nedeni yukarıdaki yaklaşımdan başka bir şey değil. Oysa, bu mecra üzerinden dünya siyasetine yön veren kurumlara, kişilere,liderlere ulaşmak mümkün. Yani, Twitter haber alma özgürlüğü kısıtlanmış kitleleri bu sarmaldan kurtarabilecek etkin bir mecra.  Ülkede, hukuksuz dayatmalar, anayasa ihlalleriyle ilgili başvurulabilecek bir kurumun kalmamış olması, siyasi partilerinin, STK'ların etkin bir muhalefet yapma yetkinliğine sahip olmamaları bu mecranın önemini daha da artırıyor.

Gerçek o ki, eğitimli rol modellerden, değişimi tetikleyicilerden (trendsetter) yoksun her toplum lünpenliğin, sıradanlığın çıkmaz sokaklarında geleceğini yitirmeye mahkumdur .

Yazıyı, bir süre önce bloğumda yayınladığım sosyal medyayla ilgili ilk makalenin son paragrafını tekrarlayarak bitirmek istiyorum.  ''Sosyal medya, yeryüzünü daha yaşanır, insanı daha mutlu kılacak alternatif düşüncelerin yaşam biçimlerinin tartışılması, siyasetçilerin, akademisyenlerin, sıradan insanların fikir alışverişinde bulunması, çalışanların iş bulması, işlerini geliştirmesi, kamuoyunun nabzının tutulması, sanatçıların eserlerini, akademisyenlerin yayınlarını paylaşması bağlamlarında müthiş bir mecra. Burası sınırsız, bayraksız, vizesiz, gümrüksüz dünyaya açılan bir kapı; her inançtan, her ideolojiden insanın kolaylıkla karşılaşabileceği bir buluşma noktası... İnsanın, siyaset,yaşam,doğa,bilim,dostluk, sevgi, aşk sanat adına dilediğince ve özgürce düşüncelerini açıklayabileceği bir vaha.  

Umarım bir gün doğruyu, mutluluğu bulmak, daha güzel bir dünya yaratmak ereğiyle kullanmayı öğrenebiliriz.''  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder