Helin Palandöken, henüz 17 yaşında sokak ortasında
bir cani tarafından vurularak katledilen pırıl pırıl bir genç. Bu cinayetin son olmadığını bilmek en az Helin'in
trajedisi kadar yürek dağlayıcı.
Evet, maalesef, bu cinayet son değil, çünkü tıpkı tecavüz, taciz olaylarında olduğu gibi bu
kez de nedenler halının altına süpürülecek, herkes sonuca yani fail ve mağdura
odaklanacak. Cinayetlerin gerçek faili ve azmettiricisi olan kültürel, ailevi,
sosyal nedenler gözlerden kaçırılacak. Kadını seçim yapma iradesinden yoksun
ikinci sınıf bir varlık olarak içselleştirmiş anne babaların bu cinayetlerdeki
sorumlulukları tartışılmayacak. Kadını,
sahip olunabilir, satın alınabilir, elde tutulabilir bir nesneye indirgeyen
toplumsal anlayış sorgulanmayacak...
Ve bir ay sonra kimse Helin'i anımsamayacak. İradeleri dışında potansiyel katil, tacizci ya da tecavüzcü
olarak yetiştirilenler aramızda dolaşmaya devam edecek. Ancak, unutmamalıyız ki, bu trajedideki sorumluluğumuz bu cinayetleri işleyenlerden az değil. Çünkü toplumsal sorunlar karşısındaki duruşumuzla sadece kendimize karşı değil tüm
insanlığa karşı sorumluyuz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder