Devletten,
şirketten, halktan, tüketiciden, küçük ortaktan, çalışandan çalıyorlar. Koltuk
ve güç sahipleri içeriden soyarken; yüklenici, tedarikçi, müteahhit,
komisyoncu, ajans görünümündeki işbirlikçileri dışarıdan soyuyor.
Her
kılığa giriyorlar: Bakan, bürokrat, iş adamı, CEO, gazeteci, genel müdür,
direktör, müdür, uzman, yönetim kurulu başkanı, akademisyen...
Her
yöntemi kullanıyorlar: Rüşvet, kayırma, komisyon, gizli ortaklıklar, vergi indirimleri, muafiyetleri ihracat teşvikleriyle çalıyorlar.
Arsa spekülasyonları, siyasi ilişkileri, imar planı değişikleriyle çalıyorlar. Eşe, akrabaya, hemşeriye, dosta, metrese, sevgiliye çıkar, mevki, iş sağlayarak çalıyorlar. Borsa manipülasyonlarıyla, henüz kamuya açıklanmamış şirket bilgilerini yasa ve yönetmelikleri menfaat sağlamak amacıyla kullanarak çalıyorlar. Saat, cep telefonu, PC, araba, yat, kat, takım elbise türü hediyeler kabul ederek çalıyorlar.
Arsa spekülasyonları, siyasi ilişkileri, imar planı değişikleriyle çalıyorlar. Eşe, akrabaya, hemşeriye, dosta, metrese, sevgiliye çıkar, mevki, iş sağlayarak çalıyorlar. Borsa manipülasyonlarıyla, henüz kamuya açıklanmamış şirket bilgilerini yasa ve yönetmelikleri menfaat sağlamak amacıyla kullanarak çalıyorlar. Saat, cep telefonu, PC, araba, yat, kat, takım elbise türü hediyeler kabul ederek çalıyorlar.
Ve
maalesef çaldıkları hırsızların yanına kar kalıyor. Kimse ahlaksızlıklarını yüzlerine
vurmuyor. Sosyal düzlemlerde, medyada, şölen sofralarında, devlet dairelerinde,
plazalarda hepsi itibar görüyor: Önlerinde, ceketler ilikleniyor, insanlar karşılarında el pençe divan duruyor, ayakta karşılanıyorlar. Yargısıyla, yürütmesiyle yasamasıyla medyasıyla koca bir ülke seyirci ve onlar ÇALIYORLAR.
En
kötüsü ise, milyonlarca yoksul insan hırsızlıkla edinilmiş servete, refaha ve lükse özeniyor. Herkes çalmak için fırsat kolluyor, sıra bekliyor. Eğriyle doğru, erdemle
erdemsizlik arasındaki derin ayrım yok ediliyor. Değer, liyakat, hak etme, kazanma olgularının içi boşaltılıyor. Çalmak kazanmaktan, el koymak hak
etmekten daha değerli olurken koca bir ülke içten içe çürüyor,
kokuşuyor, korkunç bir sona sürükleniyor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder